| İngilizce | Türkçe | |||
|---|---|---|---|---|
| General | ||||
| Genel | heavy rain i. | şiddetli yağmur | ||
|
The track meet was called off on account of the heavy rain. Spor karşılaşması, şiddetli yağmur nedeniyle iptal edildi. More Sentences |
||||
| Genel | heavy rain i. | yoğun yağış | ||
|
The dam burst owing to the heavy rain. Yoğun yağış sebebiyle baraj taştı. More Sentences |
||||
| Meteorology | ||||
| Meteoroloji | heavy rain i. | şiddetli yağmur | ||
|
I couldn't go because of the heavy rain. Şiddetli yağmur yüzünden gidemedim. More Sentences |
||||
| Meteoroloji | heavy rain i. | kara yağmuru | ||
| İngilizce | Türkçe | |
|---|---|---|
| General | ||
| Genel | a night of heavy rain i. | sağanak yağışlı gece |
| Genel | a night with heavy rain i. | sağanak yağışlı gece |
